ŞİŞMANLIK (OBEZİTE)
Harcanan enerjinin alınan enerjiden daha fazla olması durumunda vücuttaki yağ kütlesi artmaktadır. Artan yağ kütlesi, metabolizmamızda bir takım değişikliklere yol açarak, diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, uyku apnesi, polikistik over sendromu, varis, depresyon, bel ağrıları, kanser gibi birçok sağlık problemine neden olur.
Önceleri şişmanlık (obez olma) sadece kilo problemi olarak değerlendirilmekteydi. Şişman olmanın birçok hastalığın temelini oluşturduğunun anlaşılmasıyla beraber günümüzde hastalık olarak ele alınmaktadır. Dünya sağlık örgütü (WHO) 2008 yılında 20 ve üzeri yaşlardaki 1,4 milyon bireyin fazla kilolu olduğunu, bu bireylerin 500 milyondan fazlasının ise şişman (obez) olduğunu bildirmiştir.
Türkiye’de ise 20 yaş üzeri bireylerin yüzde 63,6’sı kilolu veya şişman (obez)’dir.
Bulunduğumuz ortam, arkadaş çevremiz, alışkanlıklarımız yaptığımız seçimleri etkilemektedir. Obezite tedavisinin en önemli basamağı sağlıklı seçimler yapmayı öğrenmektir. Bu süreç zaman alabilir, alışkanlıklardan vazgeçmek çok kolay değildir. Önemli olan pes etmemek, devam etmektir.
KENDİNİZİ KISITLAMAYIN
Moda diyetleri yaparak 2-3 haftada 5-10 veya daha fazla kilo verilebilir. Bu sevindirici değil, üzücü bir durumdur. Şok diyet dediğimiz bu diyetlerle, vücudunuzdaki yağ miktarında değil su ve kas miktarında kayıplar olur. Ayrıca bu diyetler genellikle tek çeşit besinleri tüketme temeline dayanır. Bir insan ömür boyu tek çeşit besinle beslenerek hayatına devam edemez. Obezite tedavisinin temel hedefi vücut yağ kütlesini azaltmaktır.
Kilo vermeye çalışırken kendinizi kısıtlamayın. Yemek yemek sosyalleşmemizi de sağlayan bir davranıştır. Kek, simit, poğaça, börek, döner gibi yiyecekleri diyetinizden çıkartmayın, hangi miktarlarda tüketmeniz gerektiğini öğrenin. Böylelikle kilo alıp-verme kısır döngüsüne girmezsiniz ve verdiğiniz kilolar kalıcı olur. Amacınız zayıflamak değil, sağlıklı beslenmeyi öğrenmek olsun.
Obeziteden kurtulmak için;
ü Yeterli ve dengeli beslenin.
ü Ulaşılabilir hedefler belirleyin.
ü Öğün atlamayın.
ü Kahvaltınızı yapın (güne zinde başlamak için daha güzel bir yol yoktur.).
ü Günde 2-3 fincan kahve için (şekersiz).
ü Meyve ve sebze tüketiminizi arttırın.
ü Günde 2 su bardağı süt, yoğurt tüketin.
ü Televizyon/ bilgisayar karşısında bir şeyler atıştıracaksanız yemeniz gereken miktarı tabağınıza koyun, fazla koymayın.
ü Kendinize ve sevdiklerinize zaman ayırın.
ü Kendinize güvenin.
ü Başarınızı hayal edin.
ü Pes etmeyin. Ya hep ya hiç prensibiyle diyetinize bakmayın. Bir öğünde fazla yediğiniz için diyetinizi bozmayın. Bir sonraki öğünde diyetinize devam edin.
ü Günde 1,5-2,0lt su tüketin.
ü Spor yapın.
ü Sizi anlayan, size destek olan bir partner seçin.
ü Size özel olan diyeti uygulayın (diyetiniz parmak iziniz gibi size özeldir).
ü Yaşam tarzınızı (alışkanlıklarınızı) değiştirin.
ü Bir uzmandan yardım isteyin.
Sağlığınız olmadan gezemezsiniz, çalışamazsınız, sevdiklerinizle eğlenceli zamanlar geçiremezsiniz, istediğiniz her şeyi rahat yapamazsınız. İşte bu yüzden sağlığımız KIYMETLİMİZdir. Ona iyi bakın…
Yorumlar
Yorum Gönder